Elisabeth Özdalga yeni çıkan Başörtüsü Sorunu kitabında çok çetrefelli meselelere neşter atıyor!
28 Şubat dönemi olumlu ya da olumsuz herkesi derinden etkiledi. Banka sahipleri el değiştirdi, zengin olanlar oldu, mağdur edilenler de… Ama hiç şüphe yok ki, en çok mağdur olanlar başörtülü kızlardı. Üniversite önlerinde, fakülte koridorlarında türbanlı kız öğrencilerin yaşadığı dramlar hafızalardaki tazeliğini hâlâ koruyor. Unutulması kolay olmayan görüntülerdi bunlar.
Elisabeth Özdalga, yeni çıkan kitabıyla bu toplumsal soruna dikkatlerimizi çekiyor. Başörtüsü Sorunu adıyla yayınlanan kitap, 12 Eylül dönemini ağır biçimde eleştiriyor.
Türkiye"de giyim sorununu daha kamaşık hâle getiren iki unsur bulunmaktadır” diyen Özdalga, bunların en önemlisi olarak 1982 anayasasını gösteriyor. Yazar, anayasal çelişkiler söz konusu olunca, Fransa ve Türkiye"nin benzerlikler taşıdığına da değiniyor.
Yazarın, feminist söyleme dâir yaptığı eleştiriler, yoruma yer bırakmıyor: “Türkiye"de hakim olan feminist söyleme göre başörtüsü bir gerici sembol. Bu söyleme göre kadınlar başını örterek erkeklerin himayesi altına girip onların üstünlüğünü kabul etmiş olurlar… Feminist söyleme sahip olanlar, İslâmî kesimde başını örten kadınlara bakarak, kendi eşitlik statüsünü sorgulamayı ihmal ediyor veya unutmuş gibi görünüyorlar.”
Kitapta, başörtüsü yasağını yakından yaşamış üç bayanla yapılan mülâkat yer alıyor. Avukat, öğretmen, akademisyen olmalarının, beraberinde nasıl zorluklar getirdiğine şahit oluyoruz.
“İşe uzun saçla gelmenin ya da kimliğinizle yakından ilişkili başka bir şeyin yasaklandığını düşünün. Zaten giyinme ya da kişisel görünüme ilişkin her türlü müdahale yeterince kötü iken, başörtüsü kullanımına yönelik sınırlama daha da kötüdür” diyen avukat Binnaz"ın söylediklerini, meslekten birinin eleştirisi olarak okumak mümkün.
Lise öğretmeni Leman"ın ya da akademik kariyer için başörtüsünden vazgeçen Nuran"ın mülâkat boyunca söylediklerini yine en iyi yazar özetliyor: “Bu tartışma yeni ideolojik sınır arayışı içinde eski ideolojik sınırların nasıl yıkıldığını kesin olarak göstermektedir.”
Resmî Lâiklik; İslam ve Uzlaşma Politikası; Başörtüsü Sorununun Hukukî Yönleri; Üç Örnek Olay… kitapta yer alan konu başlıklarından bazıları. İbrahim Kapaklıkaya"nın dilimize kazandırdığı eser, Ufuk Kitapları tarafından yayınlandı