Hakkari Belgeseli TRT'de

 

Hakkari Belgeseli TRT'de

Çalışmaları yaklaşık 1 yıldır devam eden bir Hakkari belgeseli olan “Gönlümün Sağ Alt Köşesi”nin “ZAP” bölümüyle Cumartesi gecesi TRT 2’de yayınlanıyor.

19 Eylül 2008 / 22:20

Yapımcılığını ve Yönetmenliğini Kurutuluş Zeydan'ın yaptığı ve çalışmaları yaklaşık 1 yıldır devam eden bir Hakkari belgeseli olan “Gönlümün Sağ Alt Köşesi” “ZAP” bölümüyle bu gece(20 Eylülü 21 Eylüle bağlayan gece) 02.30'da TRT 2'de yayınlanacak.

 

ZAP, Berçelan ve Cilo Dağı bölümlerinden oluşan belgeselin asıl yayını Kasım ayı içinde yapılacağını belirten Zeydan, bu geceki yayının, programın çeşitli festivallere gönderilebilmesi için gerçekleştirileceğini söyledi.

 

Kurtuluş Zeydan'ın belgesel ile ilgili yazısı:

 

Bizler, karayolları haritasını ikiye katlayıp,  yaz tatillerine, kayak keyiflerine  çıkarken, 'Wellcome bodrum, wellcome Uludağ'larla karşılanırken,  'hoşça kal' dediğimiz topraklar vardır haritanın diğer yanında. Şova dönüşmeyen sessiz acıların, gösterişten uzak coşkuların,  kader sanılana doğan çocukların, inceldiği yerden kopan hayatların, ikisi bir araya gelmeyen yakaların, yine de başı dik, alnı açık insanların  kentidir Hakkari. Her santimine bolca kar, bolca yağmur ve  bolca  ağıt düşen sağ alt köşesidir gönlümün..

 

Hiçbir gün öylesine yaşanmaz Hakkari'de. İnsan hakkı değil, zorunluluktur çalışmak. Kimse  yalnızca kadın, erkek ya da çocuk değildir. Çobandır, korucudur, çiftçidir,  öğretmendir.. avcıdır, dağcıdır, yolcudur yeri geldiğinde.  Yaylaya çıkılacak, dağlara tırmanılacak,  sürüler korunacaktır… küçük kardeşlere bakılacak,  tezekler kışa hazırlanacak, koyunlar kırkılacak, koyunlar-keçiler sağılacak , köprüler geçilecektir her gün, yine yine yine… Uzak hayaller, yakın dertlerle daha da uzaklaşsa da bu kentte, söğüt yaprağıyla  ıslık çalmayı, can simidine dönüşen  pet şişelerle Zap Suyunda yüzmeyi, iki direği, bir parça toprağı futbol sahasına çevirmeyi, hayata gol atmayı bilir çocuklar..

 

'Zor' eğer bu kadar ezileceğini bilseydi 'umuda' hiç girmezdi bu yarışa. İşte bu yarışın öyküsü bu  belgesel biraz da. En Batıdaki Edirne'nin çaprazında, asri zamanlara teğet geçen, zorluğun tam da içine dalan  hayatların öyküsü. İhtimallerin ve her şeye rağmenlerin öyküsü..

 

Üç heceli, üç ilçeli Hakkari'nin üç öznesi için, üç bölüm olarak hazırlandı bu belgesel. Zap-bir akarsu… Berçelan-bir yayla.. Cilo-bir dağ… Enlem 37-boylam 43'den, şu kadar nüfus, bu kadar yüzölçümden, kaç hektar arazi, kaç haneden öte, kentin ruhunun yansıtılması için çaba harcandı. Cilo buzul dağlarının ömür katan havasından, Sümbül Dağının ömür çalan çığına,  Çukurca'daki su kemerlerinden Berçelan zirvesindeki göllere, içindeki hayatı gizler gibi duran taş evlerden, Zap suyunun  gerdanlıkları asma köprülere kadar kenti kent yapan  değerler, olgular, dokular anlatıldı…

 

Olağan olmayan ama onlar için  sıradan olan  hayatların akışına müdahale edilmeksizin,  olduğu gibi aktarıldı her şey..  Kameralar var diye, çekim yapılıyor diye halkın günlük yaşamı değiştirilmedi.  Figürasyon yapılmadı. Yöre insanının atla , eşekle ya da yürüyerek gittiği zorlu yollara, zirvelere, yaylalara, buzullara, dağ köylerine  ciplerle, helikopterle gidilmedi. Onlara bakan ama onlar gibi gören bir ekip tarafından gerçekleştirildi çekimler..

 

Uzun süren emeğin ve sevginin ürünü olan bu belgesel, Hakkari'nin  haritadaki bir yeryüzü parçası olmaktan çıkması için;  acil  bir mesaja, incinmiş bir selama, içten bir dileğe dönüştü: gönlümün sağ alt köşesi, ' kentine iyi bak' olur mu?..

 

 

1.Bölüm,ZAP

 

Zap;Türkiye sınırları içinde doğup,Irak topraklarında Dicle nehrine karışan,bölgedeki yaşam üzerinde son derece önemli etkileri olan bir akarsudur. İnsanı dehşete düşüren derin vadiler arasında yol alır.. Belgeselde Zap'ı besleyen kaynaklar, herkesin sadece terör ve ölümlerle hatırladığı Çukurca ilçesinin şaşırtan tarihi, Zap'ın bereketlendirdiği topraklar, asma köprüler ve Zap'ın çocukları, çobanları, kadınları ;kış mevsiminin tüm zorluklarına rağmen, Zap çevresinde insanın doğaya karşı verdiği mücadele ele alınmaktadır.

 

 

2.Bölüm “BERÇELAN”

 

Hakkari dünyaya tepeden bakıyorsa, Hakkari'ye de tepeden bakan bir yer vardır ve oranın adıdır Berçelan ….Temel geçim kaynağı hayvancılık olan yöre insanı,haziran ayından itibaren yaylalara çıkar ve Eylül ayına kadar yaşamını buralarda sürdürür. Bu süre zarfında hayat kıl çadırlarda sürdürülür.Bu bölümde yayladaki yaşam ele alınmış,kuzu yıkama,kuz kırkma şenlikleri ili alınmış, paralelinde Hakkari'nin tarihine; stellerine, medreselerine, kiliselerine, mezarlıklarına, dünyaca ünlü kilimlerine ve şehirdeki günlük yaşama da değinilmiştir.

 

3.Bölüm “CİLO”

 

Güneydoğu Torosları olarak bilinen ve ülkemizin en yüksek 3.dağı olan Cilo buzul dağlarının ele alındığı bölümdür. Bu bölümde binlerce yıllık buzul dağlarının Ağustos ayındaki ihtişamlı görüntüleri ve muhteşem şelaleler yer almaktadır.Cilo buzul dağları aslında bir sıradağdır ve Yüksekova ve Şemdinli'ye kadar uzanmaktadır. Bu bağlamda; anavatanı Hakkari olan ve Asurilerin, her sabah göbeğinden su yaydığı için “ağlayan gelin” adını verdikleri, Hristiyanların kutsal çiçeği “Ters Lale'nin” öyküsüne yer verilecektir. Ayrıca Şemdinli'nin şaşırtan tarihi, dünyaca ünlü balı ve tütünü; Yüksekova'nın Nehil sazlığı ve gerçekten kelimelerle anlatılamayacak kadar zor geçen kış mevsimini yine bu bölümde izleyeceğiz.

 

 

 

 

 

NOT:

 

SEVGİLİ DOSTLAR BELGESEL,CUMARTESİ GECE YAYINLANACAKTIR,BİLGİNİZE...BU KARIŞIKLIK İÇİN ÖZÜR DİLERİM...

 

 


Haberin kaynağı : http://www.korkmazhukuk.com
KORKMAZ HUKUK | AV.MUHİTTİN KORKMAZ