"İSPATLAYAMAYAN ALÇAKTIR, ŞEREFSİZDİR"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, SPK Başkanı'na Baskı Yapıp Yapmadığı ile İlgili CHP Yöneticilerinin Sorusuna Sert Tepki Gösterdi. Erdoğan, "İspatlayamayan Alçaktır, Şerefsizdir" Dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, SPK Başkanı'na baskı yapıp yapmadığı ile ilgili CHP yöneticilerinin sorusuna sert tepki gösterdi. Erdoğan, "İspatlayamayan alçaktır, şerefsizdir" dedi.

Başbakan Erdoğan, partisinin Şişli ilçe kongresine katıldı. Kongrede büyük coşkuyla karşılanan Erdoğan heyecanlandığını belirterek partililere, "Sizlerin bu coşkusu bu ülkenin makus talihini yenme gayreti kötü günleri geride bırakmanın anahtarı oldu. Sizler bu ülkede karamsarlığı yendiniz, kördüğümü çözdünüz." şeklinde hitap etti. Erdoğan, "AK Parti'nin yolu Türkiye'nin yoludur. AK Parti Türkiye'nin aklında ve vicdanından çıktı. Allah sizi ve ülkemizin yolunu açık etsin." ifadelerini kullandı.

Cevahir Otel'de düzenlenen kongrede konuşan Erdoğan Aydın Doğan ve CHP'ye sert çıktı. Sermayi Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Turan Erol'un, kurul uzmanları tarafından hazırlanan ve Kanal 7 yöneticileri hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasını içeren yazıyı 19 aydır işleme almadığını öne süren CHP kurmaylarının, Başbakan'a "Raporun işleme konulmaması için Erol'a bir talimat verdiniz mi?" diye sorması Erdoğan'ı sinirlendirdi. Erdoğan bu iddialara tepki göstererek, "CHP'ye de sesleniyorum. Benim SPK Başkanı'na talimat verdiğimi söylüyorsunuz. Bunu ispat edemeyen alçaktır, şerefsizdir. Bu kadar açık konuşuyorum. Bu kadar açık söylüyorum. Tayyip Erdoğan'ı tezgahlar içine göremezsiniz. Baykal aynaya baksın ondan sonra gelsin." ifadelerini kullandı.

Başbakan Erdoğan, CHP'yi belediye hizmetleriyle de eleştirdi. Nurettin Sözen'in İBB başkanı olduğu döneme işaret eden Erdoğan, "CHP'nin İstanbul'u ne hale getirdiğini gördük. İSKİ çukurundan bizler nasıl çıkardık bunu bilirsiniz." dedi. Bugün sadece İstanbul'da olan bitene bakarak bu ülkede ne olup bittiğinin anlaşılabileceğini belirten Erdoğan, İstanbu'un çehresinin nasıl değiştiğini görerek Türkiye'nin çehresinin de nasıl değiştiğinin görülebileceğini söyledi.

Erdoğan şunları söyledi: "AK Parti iktidarı ile bu ülkede nelerin değiştiğini çok daha iyi görebilirsiniz. İstanbul'da asıl değiyim 27 Mart 1994'tür. O dönemi yaşayan insanlarımıza sesleniyorum. Zaman tünelinde şöyle bir geriye doğru gidelim. İstanbul'un suyu var mıydı? Banyolarda küvetleri suyla dolduruyor muyduk? Plastik bidon sektörü oluşmuştu. Bidonlar alıp banyolarda istif yapıyor muyduk? CHP sayesinde. Banyolarda duş linkzHighlighted_1737 style="FONT-WEIGHT: bold; COLOR: #ff0000; LINE-HEIGHT: 1.7; BORDER-BOTTOM: #ff0000 3px double" target="blank">almak için ne yapacağımızı şaşırdık. Bu CHP sayesinde. Bu CHP sayesinde temizlik bile kaybolmuştu. Aynı şekilde İstanbul'da o dönemde hava kirlilği var mıydı? O dönemin Sabah gazetesi maske dağıtıyordu. Hatırlayın. Hava kirliliğinden rahatsız olmamak için maske dağıtıyordu. Kim vardı İstanbul iktidarında? CHP zihniyeti vardı. Peki niçin benim vatandaşım bu zehirli havayı tenüffüs etmek durumunda kalıyordu? Ey CHP hani sen çağdaştın? Doğalgazı getireceklerdi ağır aksak çalıştılar. Kimi bekliyordu İstanbul? Bizi bekliyordu. Aynı şekilde çöp dağları yükselmiş miydi? Çöplerimiz alınıyor muydu? Maalesef. Eminönü Meydanı'ndan geçemezdiniz. Kemerburgaz'dan geçemezdin. Ümraniye'den geçemezdin. Ümraniye çöplüğü patladı orada ölenler kimin maktulüydü? Soruyorum size. Ümraniye çöplüğü patladığı zaman İstanbul yönetimi CHP yöneteminde değil miydi? Sayın Baykal ne konuşuyorsun sen? Ne çevreciliğinden bahsediyorsun? Sayın Baykal şimdi gel de Ümraniye çöplüğünü ziyaret et. Orada gençler top oynuyor. Ne hale geldi git de gör. Oralar gidecek ne vaktin var ne anlayışın var. Çünkü Ankara'dan dışarı özel vesilelerle çıkabilirsiniz ama hizmet anlayışıyla çıkamazsınız. Sizin değerlerinizde bu yok. Çevre adına sesleniyorum Haliç'in çevresinde dolaşmak mümkün müydü? Bize akıl verenler koskoca profesörler bize 'Tek çözüm kaldı Haliç'i doldurmak' diyorlardı. Biz hayır dedik. Küçükköy'de taş ocağını baraj gibi hazırladık oraya boru hattı döşedik Haliç'in çamurunu oraya pompaladık. Orada onu süzdük. Suyun tekrar Haliç'e akıttık. 600 bin metrekarelik bir park alanı kazandırdık. Şimdi koku var mı? Yok. İstanbul'a hayırlı olsun Türkiye'ye hayırlı olsun. Cumhuriyet Halk Partisi'ne de hayırlı olsun Cumhuriyet Halk Partisi'ne oy veren kardeşlerime de hayırlı olsun. İzmir'de gözüküyor. Bak orada susuzluk başladı. Niye onlar gelirse kuraklı başlar. Durum bu."